Tüm dünya kadınlarına örnek bir örgütlenme: Kongra Star -7

"HPC-JIN kadınların gerçekliği, varlığı ve haklarını savunuyor" Öz Savunma Güçleri'nin (HPC) çalışmalarını değerlendiren, HPC-JIN Yöneticisi Hediye Abdullah, "İnsanlık çıkışından bu yana kadınlar ve çocuklar topraklarını savundu. Bugün de HPC-JIN onların görevlerini üstlenerek, toplum ve topraklarını savunuyor" dedi.

"HPC-JIN kadınların gerçekliği, varlığı ve haklarını savunuyor"

Öz Savunma Güçleri'nin (HPC) çalışmalarını değerlendiren, HPC-JIN Yöneticisi Hediye Abdullah, "İnsanlık çıkışından bu yana kadınlar ve çocuklar topraklarını savundu. Bugün de HPC-JIN onların görevlerini üstlenerek, toplum ve topraklarını savunuyor" dedi. 

RONAHÎ NÛDA

Qamişlo – Demokratik Ulus Sistemi ile birlikte birçok somut gelişme yaşandı. Devrim ile birlikte kadınlar birçok kurum ve örgüt kuruldu ve tüm çalışmalara öncülük etti. Bunlardan biri de toplumda büyük rolü olan Hêzên Parastina Cewheri-Öz Savunma Güçleri (HPC). HPC, kadınların öz savunma güçleri örgütlemesinde demokratik konfederalizmini esas alıyor. Kadınların Öz Savunma Güçleri 2016 yılında kuruldu ve genç yaşlı birçok kadın bu çalışmanın öncülüğünü yaptı. HPC-JIN Yöneticisi Hediye Abdullah, çalışmalarını değerlendirdi. 

"HPC-JIN 2016 yılında örgütlendi"

HPC-JIN'ın 2016 yılında kurulduğunu belirten Hediye Abdullah, şunları söyledi:

"HPC-JIN resmi bir şekilde ilan edilmeden önce, biz 2013 yılında çalışmalarımızı komün ve toplum içinde yürütüyorduk. O dönemde daha asayiş güçleri kurulmamıştı ve tüm arama noktalarında biz nöbet tutuyorduk. Devrimden önce Baas Rejimi Rojava Kürdistan’a hükmediyordu, devrim olduktan sonra biz onları bölgeden çıkardık ve topraklarımızın savunmasını kendimiz yapmaya başladık. Asayiş kurulduktan sonra, bizim ismimiz resmi bir şekilde ilan edilmemişti ancak herkes bizi yurtseverler kendi topraklarını savunuyor olarak tanıyorlardı. Resmiyet olarak 2014 yılında ismimiz anılmaya başlandı. 2015 yılında HPC'nin genel konferansı yapıldı, ancak HPC-JIN olarak da 2016 yılında örgütlemesini yaptı. Resmi olarak ilan edildikten sonra Kuzey ve Doğu Suriye'deki tüm bölgelerinde kurumlarımız oldu."

"HPC-JIN halk ve toprağını savunuyor" 

 Hediye Abdullah, HPC-JIN'ın halk ve kadınların savunmasına ilişkin amacını da şöyle değerlendirdi: "Bir ülkede devrim gerçekleştiğinde büyük bir savaş yaşanıyor ve bu savaşta en fazla acı ve bedel ödeyen ise kadınlar oluyor. Rojava Kürdistan Devrimi'nde ise iki devrim oldu. Birincisi; silahlı devrim ikincisi ise halk devrimidir. İktidar zihniyetinden kaynaklı, aile içinde erkekler kadınlar büyük zulüm yaptı, yapıyor. Biz de bu zihniyet karşısında kadınlara sahip çıkarak zulüm ve şiddet görmesinler dedik. Biz savunma güçleri olarak, kadınların hak, varlık ve gerçekliğini savunuyoruz. İlk başta kadınların küçük yaşta evlenmesine izin vermiyoruz. Biz en büyük dersi Şengal'den aldık, çünkü orada HPC-JIN olmuş olsaydı 3 bini aşkın Şengalli kadını kaçırılamayacaklardı. Biz de öyle olmamamız için örgütlememizi geliştirdik ve halkımız da bizden büyük bir güç aldı. Kadınların toplum ve toprak savunmasını yapmasını kutsal bir görev olarak görüyoruz. Kongra Star kurulduğunda, birçok boyutu da oluştu ve bunlardan biri de kadınların savunmasıydı. Zaten savunma kadınların özünde var. Binlerce yıl önce insanlık çıkışından bu yana kadınlar toplum, çocuk ve topraklarını savunuyordu. Bugün de biz onların görevini üstleniyoruz ve toplum ile topraklarımızı savunuyoruz. Kadınların tüm bilgi ve birikimi erkek egemenliği tarafından el konuldu. Bugün artık kölelikten kurtulduk ve özümüze geri döndük. Bugün kendi kendimizi savunuyor ve varlığımıza sahip çıkıyoruz."

"HPC-JIN tüm dünya kadınlarını savunabilir"

Rojava Kürdistan'ın tüm bölgelerinde örgütlemesini geliştirdiklerini söyleyen Hediye Abdullah, şöyle devam etti:

"HPC-JIN Rojava Kürdistan'ının tüm kentlerinde örgütlemesini tamamladı. Bugün örgütlememiz tüm dünyada örnek olarak gösteriliyor. Tüm dünya kadınlarını savunabilecek gücümüzün olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü kadın devrimi ile birlikte büyük deneyimlerimiz oldu. Eskiden de savunmamızın temeli vardı, o da şehitlerimizdir. Bugün biz şehitlerimizin mirasını devam ettiriyoruz. Biz her zaman şehidimizin çizgisinde olacağız, bunun için de biz toprağımızı ve kadınları tüm baskı ve saldırılara karşı savunacağız ve tüm şehitlerimizin takipçisi olacağız."

"Biz örgütlememizi askeri ve toplumsal alanda yapıyoruz"

 Hediye Abdullah, eğitimleri ile ilgili de bilgi verdi.

"Eğitimimizi öz savunma temeli üzerinde yapıyoruz. Yine siyasi anlamda da kendimizi geliştiriyoruz. Toplumsal yönünde eğitim görüyoruz. Kürdistan ve kadınlar tarihini görüyoruz. İki yönde örgütlememizi yapıyoruz. Birincisi askeri ikincisi ise toplumsal alandadır. Onun için eğitim bizim için çok önemlidir. Askeri, siyasi ve toplumsal alanlar birbirini tamamlıyor onun için de tüm eğitimlerimiz dolu geçiyor."

"HPC-JIN tüm oluşumları savunuyor"

HPC-JIN olarak tüm kesim ve oluşumları savunduğuna dikkat çeken Hediye Abdullah, şöyle konuştu: "Tüm bilimler alanında geliştik, bu da üzerimizde büyük bir etki yarattı. Bugün halk olarak eğitimli olduğumuzu söyleyebiliriz. Her yerde varlığımız savunuyoruz. Öncelikle kadınları sonra da tüm halkımızın savunmasını yapıyoruz. Biz bu savunma temelinde tüm kadınları bilinçlendiriyoruz. Devrimimiz demokratik ulus temeli üzerinde kuruldu ve sistem içinde tüm oluşumlar ve kesimler yer alabiliyor. Bu çerçevede HPC-JIN içinde Arap, Süryani, Êzidî, Hiristiyan ve Kürtler yer alıyor. Bununla da biz tüm oluşum ve kesimlerin savunmasını da yapıyoruz."

"Tüm kadınların savunma konusunda bilinç sahibi olması gerekir"

Hediye Abdullah son olarak, toplumdaki tüm kadınların HPC-JIN'ın üyesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Toplumdaki tüm kadınlar HPC-JIN'ın üyesidir. Biz şimdi toplum savunması temeli üzerinde çalışmaları yürütüyoruz. Tabi bu kişiler topluma yönelik geliştirilen tüm saldırılara karşı hazırlıklıdırlar. Askeri olsun, sağlık olsun tüm olağan üstü durumlar karşısında kendi örgütlememizi yaptık. Tüm kadınlara çağrı ve isteğimiz özel savaşa karşı duyarlı olmalarıdır. Bugün artık kadınların çalışmaları çok gelişti ve bununla birlikte saldırılar da kapsamlıdır. Düşman her yönüyle kadınları hedef gösteriyor, buna karşı da biz de kadınları iyi savunmamız gerekiyor. Kadınların, ailesinin ve toplumun savunmasını yapması gerekir. Çünkü işgalcilerin planı ve amacının başında birincisi toprak ve ikincisi de kadınların köleleştirilmesidir. Tüm kadınlar savunma konusunda kendini bilinçlendirmeli ve geliştirmelidir."

Yarın: "Kadının adaleti eşitliği savunuyor"