Tüm dünya kadınlarına örnek bir örgütlenme: Kongra Star -11

Tanrıçalar ruhuyla doğa korunuyor Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarda ekolojik yapı da büyük zarar görüyor. Bunun için Kongra Star bünyesinde kurulan Ekoloji Komitesi de Tanrıçalar ruhuyla doğayı koruyor. Konga Star Ekoloji Komite Sözcüsü Rihan Temo, kadınlara, halklara, kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunarak, “Toprağınızı, doğanızı koruyun, çünkü toprağınız çok zengin. Biz de bu ruhla ekoloji kültürüne sahip çıkma zihniyetini toplumda yaratmak istiyoruz ve çevremize ve ağaçlarımıza sahip çıkalım” dedi.

Tanrıçalar ruhuyla doğa korunuyor

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarda ekolojik yapı da büyük zarar görüyor. Bunun için Kongra Star bünyesinde kurulan Ekoloji Komitesi de Tanrıçalar ruhuyla doğayı koruyor. Konga Star Ekoloji Komite Sözcüsü Rihan Temo, kadınlara, halklara, kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunarak, “Toprağınızı, doğanızı koruyun, çünkü toprağınız çok zengin. Biz de bu ruhla ekoloji kültürüne sahip çıkma zihniyetini toplumda yaratmak istiyoruz ve çevremize ve ağaçlarımıza sahip çıkalım” dedi.

RONAHÎ NÛDA

Qamişlo - Ekoloji Komitesi de 2020 yılında Kongra Star'ın 8’inci kongresinde kuruluşunu ilan etti.  Kongra Star Ekoloji Komitesi Sözcüsü Rihan Temo, hem ekolojinin toplum ve doğa için önemini hem de komitenin çalışmalarını değerlendirdi. Bulundukları coğrafyanın güzelliği ile bilindiğini ve bereketli topraklara sahip olduğunu kaydeden Rihan Temo, Baas rejimi döneminde ağaçların kesilmesi ile birlikte doğa katliamının yaşandığına dikkat çekti.

“Büyük bedeller verildi”

Cizîrê Bölgesi’nde birçok doğal yerlerin talan edildiğini söyleyen Rihan Temo, “Havayı kirleten birçok çeşit madde kullanılmıştı. İnsanlar ise doğaya yabancılaştırıldı. Kadınların eliyle doğaya karşı tüm yanlış yaklaşımlar düzeltildi. Biz tanrıçalar ruhuyla tüm canlıları koruyoruz, doğayı koruyoruz. Onun için de kadınlar arasında özgün Ekoloji Komitesi’ne ihtiyaç duyuldu. Ekoloji denildiğinde sadece ağaç veya yeşillik akıllara gelmemeli, önemli olan halkın kafasında nasıl bir ekolojik kültürü geliştirilebilir olmalı. Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında büyük bedeller verildi ve bu halkın çocukları bu toprakların doğasını korumak ve savunmak için canlarını feda ettiler" diye belirtti. 

"Ekoloji bir dengedir"

Ekolojinin doğa ve toplum arasındaki bir denge olduğunu söyleyen Rihan Temo, "Oluşturulan yabancılaştırmayı ortadan kaldırmak ve kendimizi bu çevrenin bir parçası olarak görmek gerekir. İnsanlara yönelik yapılan işgal ve talan, aynı zamanda demografik yapının değiştirilmesine yönelik yapılan işgal ve talan olarak tanımlayabiliriz. İnsan ve doğa arasındaki uzaklaşma veya kopmayı ortadan kaldırmak gerek. Çevreye sahip çıkabilirsek, ağaç, yeşillik, toprak, oksijen ve tüm doğayı da koruyabiliriz. Ekolojik ahlaka dönüşünü sağlayabilirsek çevresel yıkımları da ortadan kaldırarak çevreyi koruyabiliriz" ifadelerinde bulundu.

“Halk doğaya yabancılaştırılıyor”

Komitenin görevleri hakkında konuşan Rihan Temo, şunları dile getirdi: "Seminer, eğitim ve tartışmalarla ekolojiyi halka aktarmaya çalışıyoruz. Toplum içinde ekolojik zihniyetin yaratılmasını ideolojik yönüyle ele alıyoruz. Çünkü halkımız üzerinde geliştirilen en büyük kötülük ve saldırı kendi ve doğasına yabancılaştırma ve normalleşme zihniyetidir. Çünkü biz doğayı kirletmeyi ve zarar vermeyi kendimize bir hak olarak görüyoruz. Bu zihniyet egemenlerin zihniyetidir ve biz çalışmalarımızla bu algıyı değiştiriyoruz. Biz eğitim ve seminerlerimizi ilk önce köylerden başlatıyoruz, çünkü en fazla temiz kalan ve doğaya bağlı ve iç içe yaşayan köy halkıdır.”

“Ekoloji Demokratik Ulus’un en önemli ayağı”

Demokratik Ulus’un en önemli ayaklarından birinin ekoloji olduğunu sözlerine ekleyen Rihan Temo, "Önder Apo ekoloji bölümünü çok önemli görüyor. Ekoloji, herkesin içinde payı olan demokratik ulusun önemli boyutlarından biridir. Ekoloji Meclisi de oluşturuldu ve birkaç kez toplantı düzenlendi. Bu toplantılarda ekoloji sorunları tartışıldı ve çözüm önerileri geliştirildi. Toprağımıza yönelik çok ağır silahlar ve yasaklı silahlar kullanılmış/kullanılıyor. Toplumu kendisiyle birlikte hasta haline getiren iktidar zihniyetine karşı büyük mücadeleler veriyoruz. Bölgemizde özellikle Efrin, Kobanê, Serêkaniyê ve Girê Spî de büyük savaşlar yapıldı ve bu bölgelerde büyük talan ve vahşet boyutunda doğa katliamları yapıldı. Bunun yanı sıra bu bölgenin halkları sürekli su kesme tehdidiyle karşı karşıyadır. Biz de mücadele ve bilimsel yönde sorunlara yaklaşıyoruz. Yine çok fazla araç kullanımı ve petrol tüketimi doğayı kirletiyor, çevre yıkımına ve oksijenin azalmasına yol açıyor. Ancak bölge olarak tarımsal alanda temiz hava şartlarını yaratma ihtiyacımız var. Devrimin yanında ekolojik devrimi de başarma ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.  

Projeler ile doğa korundu

Ekoloji Komitesi’nin projelerini sıralayan Rihan Temo, “En temel projelerimizden biri Ekoloji Meclisini oluşturmak. Meclis kurma yoluyla ormanları yaratarak, toplumda temizlik zihniyetini oturtmak istiyoruz. Aynı zamanda toplum içinde doğanın güzelliğini algısını yaratmak. Bunun yanı sıra toprak, su, ağaç ve dereleri korumak istiyoruz. Şimdi komitemiz inşa sürecinde ve bununla birlikte birçok temizlik hamlesini başlatmışız. Yine canlılara sahip çıkma hamlesini destekliyoruz. Bahar mevsiminde ağaç dikme kampanyasını başlatacağız. Başlatılan hamlelerin yanı sıra belediyeler yeşillendirme çalışması yaptı” dedi. 

"Ekolojiyi savunan gönüllüler var"

Son olarak doğayı koruyan gönüllü ve çevrecilerin de olduğunu belirten Rihan Temo, "Ekolojik yıkıma karşı mücadele eden ve çözüm yolları üzerinde yoğunlaşan, kafa yoran gönüllü insanlar var. Birçok kişi, grup ve kurum köy ekolojilerini kurma çabasındalar. Keziyên Kesk-Yeşil Örgü kurumu 4 yıl içinde 5 milyon ağaç dikme çabası içinde. Keziyên Kesk de meclisimize katıldı ve aramızda iletişimimiz var. Yine 'Biz Birlikte Yapabiliriz' grubu da dere, ağaç ve temizlik hamlelerini gerçekleştiriyor. Bu grup kentlerde bulunan piknik yerleri, cami, kilise ve oturma alanlarını temizleme hamlesini başlatmış. Tüm halkımıza çağrımız; herkes ailesinde ekolojik zihniyeti aşılasın. Toplum ve doğaya en çok sahip çıkan kadınlardır ve onun için tüm kadınlara çağrımız odur ki; toprağınızı, doğanızı koruyun, çünkü toprağınız çok zengin. Biz de bu ruhla ekoloji kültürüne sahip çıkma zihniyetini toplumda yaratmak istiyoruz ve çevremize ve ağaçlarımıza sahip çıkalım. Ekoloji Komitesi olarak tüm örgüt ve kurumlara da çağrımız; tüm çalışmalara ekoloji gözüyle baksınlar. Toplumumuz ve toprağımız çok zengin ve değerlidir, sağlıklı ve ekolojik yaşamayı hak ediyor” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.

BİTTİ…