Tuareg toplumunda öncülük misyonu kadınlarda -3-

Tuareg’lerin Fransız sömürgeciliğine karşı direnişi

Tuareg kabileleri kendi aralarında birlik olmasa da dış saldırılara karşı birleşirler ve büyük bir direniş gösterirler. Bu birlikte mücadele etme yöntemlerinden dolayı hiçbir güç topraklarını ellerinden alamadı. 

HÊLÎN GEMO

Haber Merkezi – On dokuzuncu yüzyılın sonunda Tuareg’ler, Fransızlar kadar gelişmiş silah teçhizatlarına sahip değilken büyük bir direniş sergileyerek topraklarını Fransız sömürgesinden korumuşlardır. Pek çok katliamdan sonra Tuareg’lerin direnişi kırıldı ve 1905'te Mali'de ve 1917'de Nijer'de bir barış antlaşması imzalamak zorunda kaldılar. Daha sonra Fransız kuvvetleri, Cezayir'in güneyinde Tuareg’lerin güçlü bir direnişiyle karşılaştılar ve sonunda tüm Tuareg bölgeleri, Fransız sömürgeciliğinin kontrolü altına girdi.

Fransa sömürgesine karşı yapılan direniş

Tuareg kabileleri arasında güçlü bir birlik olmamasından kaynaklı zaman zaman sultanlar arasında savaş çıkmaktadır. Kul Ahqar ile Kul Acir arasında 1875-1878 yılları arasında gerçekleşen savaş sonucunda birçok insan hayatını kaybetmiştir. Bu iç ayrılığa rağmen her zaman dış güçlere karşı birlik içinde olmuşlar ve büyük bir direniş göstermişlerdir. Fransa sömürgesinden önce bile Tuareg’lerin topraklarını hiçbir yabancı güç kontrol etmemişti. Fransızlar 1930'larda Cezayir'i işgal edip ve 1848'de kuzey Cezayir'in Fransa'nın bir parçası olduğunu ilan etseler de, 1902'den önce Tuareg kabilelerine önemli bir askeri yenilgi yaşatamadılar. 20. yüzyılın sonuna kadar Fransızlar Sahra bölgelerini tam olarak kontrol edemediler.

Cezayir devrimine destek

Cezayir devrimcilerine süt ve yün desteğinde bulunan Tuareg’ler, Fransız nükleer patlamasının Sahra'da neden olduğu kuraklığa rağmen, doğal ürün üretiminden vazgeçmediler. Ayrıca şimdi Mali devleti olarak adlandırılan Adax Sahra'daki ve Nijer'deki Tuareg’ler birleşti ve Cezayirli devrimcilere inek verdiler. 1963'te Cezayir Başkan'ın yaptığı ilk şey, Fransa'ya karşı savaşan Tuareg kabilelerinin liderlerini yakalayıp Mali Cumhurbaşkanı'na teslim etmek oldu ve onları yargısız ölüme mahkum etti.
Yıllar sonra Cezayir Başkan’ı bir televizyon röportajında, ırkçı oldukları gerekçesiyle kendilerine ölüm cezası verildiğini söyledi. Cezayir'in ilk başkanından sonra hüküm süren liderler de onun yolundan gittiler ve Tuareg halkının devrimini engellemek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.

Özerklik talep ettiler

1960'larda Afrika devletlerinin bağımsızlıklarını kazanmasıyla birlikte Tuareg devletleri; Mali, Nijerya, Libya, Cezayir ve Burkina Faso olarak bölündü. Tuareg’ler aşırı kuraklık nedeniyle büyük sıkıntılara yaşadılar ve bazıları çiftçilik yapmakta zorlandı, bazıları da farklı iş arayışına girerek şehirlere gitti. 1962'de Mali ordusunun Tuareg’ler yönelik saldırıları nedeniyle Kidal devrimi patlak verdi. Mali hükümeti, Tuareg’lerin evlerine ve mülküne el koydu. Bu yapılanlar, Tuareg isyancıları ile Mali ordusu arasında sayısız çatışmaya neden oldu. Sonuç olarak, 35 Tuareg devrimcisini Mali'ye teslim eden Mısırlıların ve Cezayirlilerin yardımıyla Tuareg’ler yenildi. Tuareg’lerde ortaya çıkan memnuniyetsizlik ve marjinalleşme nedeniyle Mayıs 1990'da başlayan ikinci devrim ortaya çıktı. Bu sefer de Tuareg’ler, bölgelerinin özerkliğini talep ettiler. Mali ve Nijerya eyaletlerinde Tuareg direnişçileri ile hükümet güçleri arasında çıkan ve binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan şiddetli çatışmalar yaşandı.

Şiddetli çatışmalar yaşandı

Fransa ve Cezayir'in girişimiyle 1992'de Mali'de ve 1995'te Nijerya'da barış anlaşmaları imzalandı. Her iki antlaşma da merkezi olmayan bir ulusal otorite ve Tuareg devrimcilerinden her iki ülkenin ordularına katılmaları istendi fakat iki anlaşma da uygulanmadı. Bu, Tuareg devrimcileri ve hükümet güçleri arasında  şiddetli çatışmalara yol açtı. 1995 ve 1996'da anlaşmaların imzalanmasından sonra bu çatışmalar sona erdi. Bağımsızlık isteyen Tuareg devrimcileri ile Nijerya hükümet güçleri arasında 2004 yılından bu yana çatışmalar sürüyor. Sonuç olarak Tuareg devrimi 2007'de başladı ve 2009'a kadar sürdü.

1998'den beri, Tuareg’leri temsil eden üç hareket kuruldu. Nijerya'daki Tuareg’ler hala merkezi hükümette temsil edilmiyor, bu nedenle hem diplomatik hem de ekonomik olarak marjinalleştirildiler. Son devrimleri 2012'deydi. Tuareg’ler tarafından kurulan Azawad Ulusal Kurtuluş Hareketi, Azawad bölgesini özgürleştirip bağımsızlığını ilan etti ancak uluslararası alanda tanınırlık kazanmadı.

Yarın:  Tuareg’lerin manevi annesi Tin Henan’ın yaşamları üzerindeki etkisi