Ortadoğu ve dünya krizinin çözüm anahtarı: Demokratik Ulus-4

Kuzey ve Doğu Suriye'de Hîlala Zêrîn yönetiminden Gulîstan Efrîn, Rojava Devrimi’yle kültür ve sanat alanında önemli ilerlemenin sağlandığını belirterek, kültür ve sanatın geçmişi, bugünü ve geleceği belirlediğini söyledi.

‘Kültür ve sanat, geçmişi, bugünü ve geleceği belirler’

RONAHÎ NÛDA

Qamişlo- Demokratik Ulus sistemi, sanatı, kültürü, anadil eğitimini de içine alan bir sistem. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Demokratik Özerkliğin temel unsurunu kültürel öncülük olarak tanımlıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Hîlala Zêrîn yönetiminden Gulîstan Efrîn, Rojava topraklarında Demokratik Ulus sistemi içinde geliştirilen kültür sanata faaliyetlerini ve kültürün toplum için önemini değerlendirdi.

Kültürün toplumların oluşmasıyla birlikte yaşamsal hale gelerek nesilden nesile aktarıldığını anlatan Gulîstan Efrîn, "Kültür her yönüyle zengindir, dolayısıyla kültür kaybolmaz. Tarih boyunca toplumlar eşitti ve bileşenler arasında hiçbir fark yoktu. Bileşenlerin kültürleri birbirini tamamladığında ulusal kültür ortaya çıkar. Birey, ulusal kültürü geliştirmek için toplumu esas almalıdır” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar baskı altına alındığında kültür de baskı altına alınıyor’

Kadın ve kültür arasındaki bağa değinen Glîstan Efrîn, “Kadın, toplumda temel ve kutsaldır. Ancak kadınların köleleştirilmesiyle toplumda köleleştirilmiştir. Her iki cins arasında bir eşitlik sağlanmadıkça demokratik ulusal bir kültürden de bahsedemeyiz. Tarihe baktığımızda kadınlar baskı altına alındığında aynı zamanda kültürün de baskı altına alındığını görüyoruz. Toplumun özgürlüğü kadının özgürleşmesiyle mümkün olur” dedi.

‘Sanat geçmişi bugünü ve geleceği belirler’

Tarihte çok sayıda devrim yaşandığını bunlardan birinin de kadınlar tarafından geliştirilen tarım devrimi olduğunu vurgulayan Gülîstan Efrîn, “Öte yandan tarihte kadınların yer almadığı devrimler başarıya ulaşamamıştır. Kuzey ve Doğu Suriye’de gelişen Rojava Devrimi aynı zamanda bir kadın devrimidir ve kadınlar tüm alanlarda yerini almaktadır” şeklinde konuştu. Kültürün kendi içerisinde birçok alana ayrıldığını kaydeden Gulîstan Efrîn, şunları ifade etti:

“Örneğin resim, müzik, tiyatro, edebiyat, bilim ve folklor. Ayrıca dil, tarih ve sanatın da kültür içinde yeri vardır. Dilin kendisi, insanların kimliğinin tanımıdır. Dili olmayan bir milletin kimliği de yoktur. Doğu Kürdistan tarihinde kadınların sanat dili çok gelişti. Şiir, yazarlık, tiyatro yönünden kendilerini geliştirmişler ve tarih içinde kendilerini tanımlamışlardır. Kuzey Kürdistan'ın Riha (Urfa) şehrinde sanat ve insanlık tarihini görebileceğiniz bir harabe var. Taşlara boyanmış resimler Kürt halkının ulusal kültürünü göstermektedir. Sanat ise kültürün yaratılmasıdır ve kültürsüz sanat olmaz. Tarihten bu yana Kürtler şiir, folklor ve stranlarla sanatlarını korumuştur. Sanat geçmişi, bugünü ve geleceği belirler. Demokratik ulusal sistemin kurulması için hayati öneme sahiptir ve tüm bileşenler kültürlerini, dillerini ve tarihleriyle varlıklarını sürdürebilirler.”

‘Artık herkes kültürel mirasta yerini alabiliyor’

19 Temmuz Rojava Devrimi içinde de birçok devrimin gerçekleştiğine vurgu yapan Gulîstan Efrîn, “Bugün artık herkes kültürel mirasta yerini alabiliyor. Bugün kadınlar harekete öncülük ediyor, büyük işler başarıyor ve çalışmalarını devam ettiriyor. Çocuklar da diliyle, kültürüyle, sanatıyla büyüdüğü bir ortamda örgütleniyor” şeklinde konuştu.

‘Farklı kültürlerdeki bütün halklar örgütlenerek gelişiyor’

Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halkların da örgütlendiğine işaret eden Gulîstan Efrîn, şunları ifade etti:

"Ermeni, Süryani, Çerkez, Arap ve Aşurîler de toplum içerisinde örgütlenip gelişiyorlar. Rekqa, Tebqa, Minbic, Dêrezor, Til Hemîs ve Til Berak gibi bölgelerimizde farklı kültürlerden halklar bir arada yaşıyor. Kültürel rönesansı büyük bir coşkuyla karşıladılar. Suriye hükümeti kültüre önem vermedi ama demokratik projenin ulus projesinin oluşmasıyla birlikte tüm bileşenler örgütlendi. DAİŞ çetelerinin yenilgisinden sonra bu proje hayati bir hal aldı ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bölgelerinde kültür merkezleri açıldı. Ve söz konusu bahsettiğimiz bölgelerde kadınlar ilk kez sahnelere çıkarak sanatlarını icra edebildiler.”

‘Sanat örgütsüz olamaz’

Sanatın örgütsüz olamayacağını kültür çalışmalarında da örgütlenmenin önemli olduğuna dikkati çeken Gulîstan Efrîn, "19 Temmuz devrimiyle bu kural hayati hale geldi” dedi. Tüm kesimleri Demokratik Ulus sistemi içerisinde geliştirilen kültür alanda yer almaya çağıran Gulîstan Efrîn, “Çünkü ulusal kültür bütün sorunların çözümüdür. Önder Apo'nun fikri tüm kadınların kurtuluşudur. Kadınların kurtuluşu demokratik bir ulusta ve demokratik özerklikte yatıyor, bu yüzden devrimimizi kucaklamalı ve güçlendirmeliyiz” dedi.

Yarın: Cihan Xelîl: Toplumun ortak diplomasisi kurulacaktır