Mirabel Kardeşler’den bugüne - 1
Patria, Minerva ve Maria Teresa… Onlar tüm dünya kadınlarının Kelebekler adıyla da tanıdığı Mirabel kardeşler… Dominik Cumhuriyeti'nde faşist Trujillo Hükümet'ine karşı ezilenlerin verdiği büyük mücadelede sembol haline gelen Mirabel Kardeşler’in mücadelesi bugün dünya kadınlarına direnç veriyor. BM, bu yıl da her mekanı şiddete karşı turuncuya boyuyor ve kampanyalar düzenliyor. Zira kadına yönelik şiddet tüm dünya ülkelerinde BM’nin tanımıyla önlenemez bir şekilde “gölge pandemi” haline geldi. Dosyamızda 1960 yılından günümüze Mirabel Kardeşler’in mücadelesine ve günümüzde kadına yönelik şiddetin geldiği noktaya odaklanacağız.
SARYA DENİZ-DENİZCAN ABAY
İstanbul- Mirabel Kardeşler… Dünya kadınlarına dirençleri ve mücadeleleri ile ilham veren, kız kardeşler. 25 Kasım; 1960'da Dominik Cumhuriyeti'nde faşist Trujillo Hükümet'ine karşı ezilenlerin verdiği bu büyük mücadelede sembol haline gelen Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek öldürüldüğü gün olarak tarihe geçti.
Diktatör Trujillo, ülkesinde kendisine muhalif olan herkesi ölüme götüren bir isim. Tutuklamalar, işkenceler, faili meçhul cinayetler bu dönemin hafızasına kazındı. Hapishanelerde kurduğu işkence tezgahları tarih sayfaları arasında yer aldı.
Tam da bu dönemde Mirabel Kardeşler eşleri ile birlikte, diktatörlüğe karşı Clandestina isimli gizli bir örgüt kurdu. Diktatörlüğe karşı kurulan örgütle birlikte kadınlar, insan hakları ve demokrasi mücadelesinde simgeleşti. Mirabel Kardeşler, diktatörlük tarafından defalarca tutuklandı ve mal varlıklarına el konuldu.
Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının “Kelebek” olmasından da esinlenilerek; bu üç kız kardeş, “Kelebekler” adıyla anılmaya başlandı. Kız kardeşlerden Maria Mirabel, mücadeleye bakışını, “Belki bize en yakın şey ölüm ancak bu beni korkutmuyor. Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” diye özetliyordu.
Hedef gösterildiler
Diktatörlük için kız kardeşlerin tutuklanması yeterli olmadı. Tutuklamalarla kız kardeşleri bastıramayacağını anlayan diktatörlük, onları hedef gösterdi. Trujillo bir halk konuşmasında “Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel Kardeşler’dir.” dedi ve o dakikadan sonra kadınların hayatı tehlikeye girdi. Çünkü bu konuşma aynı zamanda bir talimattı. Bu konuşmadan 23 gün sonra hapishanedeki eşlerini ziyaretten dönen üç kız kardeşi durduran Trujillo yandaşları arabadan indirdikleri onlara önce tecavüz ettiler sonra da öldürdüler.
Diktatörlük devrildi
Üç kız kardeşin cesetleri kaza süsü verilerek bir uçurumdan aşağı atıldı. Basın cinayeti kamuoyuna “trafik kazası” olarak duyurdu. Resmi kayıtlara da cinayet trafik kazası olarak geçti. Ancak bir şey hesaplanamadı. Mirabel Kardeşler’in öldürülmesi Dominik Cumhuriyeti’nde büyük tepkiye neden oldu. Mirabellerin ölümüyle birlikte direniş daha da güçlendi ve diktatörlük devrildi. Dominik Cumhuriyeti'ndeki diktatörlüğün yıkılmasında büyük rol oynayan, bedelini hayatlarıyla ödeyen üç kız kardeş 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün sembolü oldu.
Mücadele ilan edildi
İlk olarak 1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresi’nde, Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Latin Amerika’nın ilerici kadınlarının bu kararı, aslında faşist diktatörlüklerin şiddetine karşı kadınlar cephesinden bir mücadelenin de ilanıydı.
Dünya kadınları sokakta
1981 yılından bu yana 25 Kasım tarihi, kadına karşı şiddetle mücadele günü olarak anılıyor. 25 Kasım kadına yönelik şiddetin devlet şiddetiyle nasıl iç içe geçtiğini gösteren ve kadın dayanışmasının şiddetle mücadelede en önemli dayanak olduğunu ifade eden bir gün olarak tüm dünya kadınlarının sokaklara çıktığı bir gün oldu. Dünyanın nerdeyse tüm noktalarında kadınlar, eylemler, yürüyüşler ve kongreler düzenliyor. Birleşmiş Milletler 1999 yılına gelindiğinde bugünü resmi olarak “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.
Dünyanın rengi: turuncu
UNWOMEN, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle 16 gün sürecek aktivizmi bu yıl da gerçekleştiriyor. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl 25 Kasım 16 günlük aktivizmin başlangıcı olacak ve Uluslararası İnsan Hakları Günü olan 10 Aralık 2020'de sona erecek. Kampanyanın sloganı: Fon Sağla, Yanıt Ver, Önle, Topla! Bu yıl da tüm dünya kadınlarının rengi yine turuncu. BM, tecavüz ve cinsel şiddet sorununu ele alacak. Kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için UNITE yani “Birleşin” kampanyası, kadınlar ve kız çocukları için hayat kurtaran hizmetleri iyileştirebilecek verilerin toplanmasına odaklanarak finansman açıklarını kapatmak için küresel eylem çağrısını güçlendirmeye, COVID-19 krizi sırasında şiddetten kurtulanlara temel hizmetleri sağlamaya odaklanacak. Bu yıl 25 Kasım için çeşitli kamu etkinlikleri koordine ediliyor. Bilinen binalar ve simge yapılar, şiddet içermeyen bir geleceğe duyulan ihtiyacı hatırlatmak için “turuncu” olacak.
Gölge pandemi
BM, kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddeti, en ağır insan hakları ihlali olarak tanımlıyor. Kadına yönelik şiddetin yaşanmadığı bir ülke yok. Covit-19 pandemisi ile birlikte şiddet vakalarında ciddi oranda bir artış yaşanıyor. BM bu artışı “gölge pandemi” olarak tanımlıyor. Gölge pandemi ile ilgili devletlerin yeteri kadar mücadele etmediği raporlara yansıyor. Dünyada her 3 kadından biri ev içinde fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Kadın ve kız çocuklarının pandemi nedeniyle maruz kaldığı en önemli şiddet alanlarından biri de dijital ortam. Küresel çapta kadınların yüzde 35'i fiziksel veya partner şiddeti ya da dışarıdan birinin cinsel şiddetine maruz kalıyor. Bu orana cinsel taciz verileri dahil değil.
Veriler 5 kat arttı
Araştırmalar kadına şiddetin yüzde 70'e kadar çıkabildiğini gösterirken, cinsel şiddet yaşayan kadınların depresyon, kürtaj yaptırma ve HIV kapma oranlarının, yaşamayan kadınlara göre daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Pandemi döneminde bazı ülkelerde aile içi şiddet nedeniyle yardım hatlarını arayan kadınların sayısı 5 kat arttı. Eve kapanmalarla birlikte kadınların savunmasızlıkları da arttı. Dünya genelinde günde ortalama 137 kadın aile üyeleri tarafından katlediliyor. Küresel olarak insan ticareti mağdurlarının yarısını yetişkin kadınlar oluştururken her 4 çocuk ticareti mağdurunun 3'ünden fazlası kız çocuğu.
Sona ermesi için daha fazla çabaya ihtiyaç var
BM, son yıllarda kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin veri paylaşımının artığını, 106 ülkede eşler arası şiddete ilişkin verilerin mevcut olduğunu duyurdu. BM’ye göre 121 ülkede küresel salgın döneminde şiddete maruz kalan kadınlara yönelik hizmetleri güçlendirmek için yeni tedbirlere başvuruldu, bununla beraber kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.
YARIN: Kadınların Gündemi: 25 Kasım ve 5. Yargı Paketi