Kobanê Katliamı 7’nci yılında: Öfkesi direnişin temeli oldu
Kobanê'nin IŞİD’in vahşetinden kurtarılmasının ardından bu yenilgiye karşılık 25 Haziran’da Kobanê’de katliam yapıldı. Katliamda 233 kişi yaşamını yitirdi.
BERÇEM CÛDÎ
Kobanê - Adıyla direnişin ve zaferin kalesi olan Kobanê, Rojava kenti olan ve Kürt halkı ve Kürdistan'ın özgürlük mücadelesinde somut adımların ilk kez atıldığı şehirlerden biri. Kobanê halkı, bu adımla Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin ideolojisini tanıdı. Burada 19 Temmuz Devrimi’nin ilk adımı atıldı. Kendilerini özgürlük felsefesi ve ideolojisiyle eğiten kadınların öncülüğünde başlayan bu devrim, bugün tüm Kuzey ve Doğu Suriye’ye yayılmış durumda. Kürdistan, Ortadoğu ve insanlık için bir umut ve direniş kaynağı oldu.
Kobanê kurtarıldı
Rojava’da başlayan ve merkezi Kobanê olan devrim, birçok egemen güç tarafından tehdit olarak görüldü. Bu sırada Suriye ve Irak başta olmak üzere birçok ülkede vahşi saldırılar gerçekleştiren ve birçok şehri ele geçiren IŞİD projesi ortaya çıktı. Türkiye, IŞİD’i kendi çıkarları doğrultusunda kullandı ve 15 Eylül 2014’te saldırıların yönünü Kobanê’ye verdi. Kobanê'ye sahip çıkılması ve Kobanê’de katliam yapılmasının önüne geçilmesi çağrısı yapıldı. Ardından Kobanê’ye sahip çıkma seferberliği başladı. Binlerce genç kadın ve erkek yönünü Kobanê’ye verdi ve IŞİD’e karşı YPJ ve YPG savaşçılarının yanında savaştı. 134 gün süren direnişin ardından 27 Ocak 2015’te Kobanê IŞİD’den kurtarıldı.
233 kişi yaşamını yitirdi
IŞID’in Kobanê'den yok edildiği haberinin ardından Kuzey Kürdistan'a göç eden halkı zaman kaybetmeden kendi kentlerine geri döndüler ve savaş kalıntıları arasında yaşadılar. Kobanê halkının yeniden doğuşunun ardından, halk her geçen gün evlerini yeniden inşa etti. 25 Haziran 2015’te IŞİD Türkiye’nin desteğiyle Kobanê'nin merkez ve kırsal kesimine saldırdı. Yüzlerce insan vahşi şekilde katliamdan geçirildi. Kobanê halkının tarihine kara bir gün olarak giren bu katliamda 233 kişi yaşamını yitirdi. Katliamın yedinci yıl dönümünde Kobanê savaşı içerisinde yer alan ve eşini katliamda kaybeden Demokratik Birlik Partisi (PYD) Kadın Meclisi üyesi Sara Xelîl, konuştu.
Seferberlik ilan edildi
Kobanê Katliamı’na tanık olan Sara Xelîl, konuşmasına Kobanê direnişini hatırlatarak başladı. Sara Xelîl, “DAİŞ çeteleri, 15 Eylül 2014'te Kobanê'ye saldırdı. Saldırı öncesinde de Kobanê Türk devleti ve çeteler tarafından üç yönden kuşatılmıştı. Savaş kentin merkezine kadar gelince Önder, Kürt halkı ve dostlarının Kobanê’ye sahip çıkması çağrısında bulundu. Bu çağrıyla birlikte seferberlik ilan edildi. Kuzey Kürdistan’da halk sınırda çetelerin kente geçmemesi için nöbet tuttu. Çünkü Türk devleti çeteleri eğitip onlara sınırları açıyordu. Öte yandan çok sayıda yabancı da Kobanê'ye sahip çıktı” dedi.
Kobanê özgürleştirildi
Katliama ilişkinde konuşan Sara Xalîl, “DAİŞ’in tank, topları karşısında çok zorluklar yaşadık ama buna rağmen tüfeklerle eşi benzeri olmayan bir direniş gösterdik. Özellikle kadın savaşçılar DAİŞ çeteleri zihniyetine karşı büyük bir mücadele verdi. Tüm vahşi saldırılara rağmen Kobanê düşmedi. 26 Ocak 2015'te Kobanê Direnişi’nin zaferi ilan edildi. Türk devleti ve DAİŞ bu tarihte yenilgiye uğradı. Erdoğan sürekli ‘Kobanê düştü düşecek’ diyordu. Türk devleti DAİŞ’in yenilgisine tahammül edemediklerini gösterdiler. Bu yüzden DAİŞ çeteleri, Kobanê'nin özgürleştirilmesinden bir süre sonra bir katliam gerçekleştirdi. Çeteler çocukları, gençleri, kadınları, yaşlıları ve hatta hamile kadınları katletti” diye konuştu.
Kin ve öfke kustular
Katliamın amacına ilişkin de değerlendirme yapan Sara Xelîl, “Kobanê'nin Rojava’daki diğer şehirlerden birçok farklılığı ve özelliği var. Önder Apo ilk kez Kobanê'den Rojava’ya geçti. 19 Temmuz Kobanê devrimin merkezi oldu ve DAİŞ çetelerin yenilgisi Kobanê'de başladı. Türk devleti ve çeteleri kin ve öfkelerini bu şekilde kustu” ifadelerini kullandı.
Kobanê'deki katliam, YPJ ve YPG savaşçılarının tüm şehirleri IŞİD vahşetinden kurtarılması yönündeki ısrarını artırdı. Böylece IŞİD’in yenilgisi Kobanê’de başladı Sirin, Minbic, Tebqa, Reqa ve Dêrezor'a kadar devam etti.