Devletin katlettiği Ceylan’dan Narin’e Türkiye’de çocuk gerçeği- DOSYA 2
Ceylan, Uğur, Cemile, Enes… isimler listeler halinde uzayıp gidiyor. Bugün hala Ceylan Önkol’un katledilmesiyle ilgili adalet sağlanamamışken katliamlara yenileri ekleniyor. Kürt çocuklar savaşta ilk hedef oluyor.
SARYA DENİZ
Haber Merkezi- Türkiye’de çocuk katliamları, tecavüz, taciz, çocukların çalıştırılması ve daha birçok konuda hak ihlalleri kayıt altına alınırken, aynı zamanda yıllardır yaşanan çatışmalı süreç ve savaşla birlikte yüzlerce çocuk yaşamını yitirdi. Devlet eliyle işlenen katliamlarda failler ya hiç ceza almadı ya da çok azına ‘ödül’ gibi cezalar verildi. Kimi failler işledikleri suçlara rağmen önemli makamlara getirildi. AKP-MHP iktidarının özel savaş politikasının bir parçası olan cezasızlık sonucu her geçen gün pervasızca yeni suçlar işlendi. Üstelik bu çocukların çoğu medyada haber bile olmazken, kimisi de suçlandı. Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Cemile Çağırga ve uzayıp giden listelerde çocukların isimleri yazılı kaldı.
Kürt çocuklar hedef gösterildi
Türkiye ve Kürdistan’da özellikle Kürt çocuklarının yaşamlarının Türk devletinin uygulamaları nedeniyle tehdit altında olduğu belirtiliyor. Bugün Türkiye kendi sınırlarını da aşarak, ‘sınır ötesi operasyonlar’ adı altında sivilleri ve çocukları katletmeye devam ediyor. Kürdistan kentlerinde savaş nedeniyle binlerce çocuk zarar gördü. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kürt çocukları hedef olarak göstermekten çekinmedi. 2006 yılında yaptığı bir konuşmasında, ‘Kadın da olsa, çocuk da olsa gözlerinin yaşına bakılmayacaktır' sözlerinin ardından çocuklar sistematik olarak hedef alındı. Kimi evinde, kimi babasının yanında, kimi hayvanlara bakarken kimi de sokakta oynarken katledildi.
15 yılda zırhlı araçlarla 21 çocuk yaşamını yitirdi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin "2012 Yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini kapsayan Çocukların Yaşam Haklarına Yönelik İhlal Raporu’na” göre; 1988-2013 arasındaki dönemde çatışmalı süreç nedeniyle 569 çocuk yaşamını yitirdi. Yine dernek son 15 yılda zırhlı araç ile asker ve polislerin kullandığı araçların çarpması nedeniyle 21'i çocuk 44 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. 23’ü çocuk 94 kişi de çarpma sonucu yaralandı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) verilerine göre de 1997-2011 arasında 477 çocuk, asker ve polis tarafından ya da askeri mühimmat patlaması sonucu katledildi.
12 yaşında 13 kurşun
Uğur Kaymaz ismi herkesin hafızalarına kazındı. Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, 21 Kasım 2004'te henüz 12 yaşındaki Uğur Kaymaz evinin önünde babası Ahmet Kaymaz'la birlikte polisler tarafından açılan yaylım ateşiyle katledildi. Uğur Kaymaz’ın küçük bedeninden 13 kurşun çıkarıldı. Olayın hemen ardından yanı başlarına kalaşnikof silah bırakılan baba ve oğlu Mardin Valiliği, "eylem hazırlığındaki terörist" olarak kamuoyuna yansıttı. Katliamdan yargılanan 4 polis de beraat etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) "yaşam haklarının ihlali" nedeniyle Türkiye’yi mahkum etti.
Roboski'de katledilenlerin 19'u çocuktu
Roboski’de 28 Aralık 2011 gecesi TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanda 19'u çocuk 34 kişi katledildi. Katliamı kimse görmek istemedi. Ana akım medya, ertesi gün Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi sitesinde yayımlanan duyuruya kadar konuya yer vermedi. Köylüler cenazelerini kendileri taşımak zorunda kaldı. Geçen onca yılda kimse yargılanmadı. Ailelerin açtığı dava AİHM'den geri döndü.
Cemile Çağırga…
Sokağa çıkma yasağı sırasında katledilen ve cesedi 11 gün boyunca buzdolabında saklanan 10 yaşındaki Cemile Çağırga için hiçbir adım atılmadı. Cemile’nin katledilmesiyle ilgili kimsenin ifadesi dahi alınmadı.
Aynı dönem Amed’in Sur ilçesinde, fırına giderken 12 Ekim 2015 tarihinde zırhlı araçtan açılan ateşle 12 yaşındaki Helin Hasret Şen yaşamını yitirdi.
Adalet sağlanamadı
Evinin önünde bisiklet sürdüğü sırada zırhlı araç tarafından katledilen 7 yaşındaki Miraç Miroğlu davasında çocuk asli kusurlu sayıldı. Enes Ata ve Mahsun Mızrak’ın davasında görevli polis “görev verildi yaptım” dedi ve cezasız kaldı. Diren Basan, özel harekât timinin kullandığı panzerin altına kalmıştı. Diren Basan’ın katilleri yargı önüne dahi çıkarılmadı. Amed’de 5 yaşındaki Efe Tektekin polis İdris Aksoy tarafından kullanılan zırhlı araçla katledildi. 7 yaşındaki Berfin Dilek, 6 yaşındaki Bünyamin Bayram, 4 yaşındaki Taha Kılıç, 5 yaşındaki Hakan Sarak ve daha birçok çocuk zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Colemêrg'in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesinde geçtiğimiz yıl İlçe jandarma Komutanlığı’nda görevli uzman çavuşa ait araç zırhlı araç, 5 yaşındaki Erdem Aşkan’a çarptı. Erdem yaşamını yitirdi. Uzman çavuş olayın ardından adli kontrolle serbest bırakıldı.
Ceylan'ın parçaları…
Ceylan Önkol da katledildiğinde 12 yaşındaydı. 28 Eylül 2009'da Amed’in Lice ilçesi Şenlik kırsalında hayvan otlattığı sırada, çevredeki bir karakoldan atılan havan mermisiyle katledildi. Cenazesi, 6 saat boyunca katledildiği yerde kaldı.
Ceylan katledildiği andan itibaren hukuki ihlaller de başladı. Cenazenin bulunduğu alanı incelemekle görevli savcı, olay yerine “can güvenliği olmadığı” gerekçesiyle 3 gün sonra gitti. Bölgedeki bulgular Lice Cumhuriyet Başsavcılığına verildi. Olaya dair hazırlanan asker ve polis raporlarında, Ceylan Önkol’a tahra (eğri budama bıçağı) ile vurulduğu iddia edildi.
Jandarma yetkilisi Yüksel Şanlıtürk’ün hazırladığı raporda, Önkol ailesinin “devletten tazminat alabilmek için kendisini mağdur gibi gösterdiği” suçlaması yer aldı. Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, soruşturma dosyasında “daimî arama kararı” verildi. Karar Danıştaya taşındı. Danıştay, 16 Mayıs 2019’da Ceylan Önkol’un ailesine tazminat ödenmesi kararını bozdu, tazminat davasının “kusursuz sorumluluk” ilkesi veya “hizmet kusuru” ilkesi kapsamında görülmesi gerektiğine hükmetti. Bunun üzerine İdare Mahkemesi, 8 Mart 2021’de aileye toplamda 283 bin TL ile maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Olayda Ceylan Önkol’un yüzde 10, idarenin ise yüzde 90 kusurlu olduğu kararlaştırıldı. Aile Danıştaya temyiz başvurusunda bulundu. İçişleri Bakanlığı, Danıştaya yaptığı temyiz başvurusunda, olayda “kusurlarının” bulunmadığını iddia etti. Katliamla ilgili tek bir kişi yargılanmadı. Önkol ailesi hala adalet beklerken Ceylan’ın parçalarını eteğine toplayan anne Saliha Önkol’un adalet arayışı ilk günkü gibi devam ediyor.
Kürt çocuklarına düşmanlık tüm Kürdistan’da yürütüldü
AKP döneminde Kürt çocuklarına düşmanlık sınırları da aşarak tüm Kürdistan’da yürütüldü. Çocuklara yönelik düşmanlığın son zamanda en çok yaşandığı yer Rojava oldu. Kuzey ve Doğu Suriye’de siviller tüm dünyanın gözü önünde hedef alındı. Efrin, Kobanê, Serekanîye, Grê Sipî, Qamişlo, Şengal ve daha birçok yerde katliamlar durmadı. Türkiye tarafından desteklenen IŞİD’in 25 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirdiği Kobanê Katliamı, Rojava tarihinde yaşanan en büyük katliam olarak anıldı. Kobanê Katliamı’nda yaşamını yitiren 400 sivilden ez az 40’ı çocuktu. Şengal’de Ezîdi halkı hedef aldı. Kız çocukları katledildi, köle pazarlarında satıldı.
Serekaniyê’de 9 Ekim 2019 tarihinde gerçekleştirilen saldırılarda 3 bin çocuğun mağdur edildiği kayıt altına alındı. Heyva Sor a Kurdî (Kürt Kızılayı) Türk devletinin bu saldırısında 11 çocuğun hayatını kaybettiğini belirtti. Bu çocuklar yasaklı kimyasal silahlarla katledildi.
Hedefte çocuklar vardı
2018 yılında Efrîn’e yapılan saldırılarda yine çocuklar hedef oldu. Tel Rıfat’da 2 Aralık 2019 yılında sokakta oyun oynadıkları sırada Türkiye’nin bombardımanında ölen 10 kişiden 8’i çocuktu. Efrîn-Şehba, Cizre ve Fırat bölgelerinde faaliyet yürüten insan hakları örgütlerinin raporlarına göre, 2023 yılında en az 41 çocuk Türk devleti ve çeteleri tarafından katledildi. 2024 yılın 6 ayında 1 çocuk Türk devletinin saldırıları sonucu yaşamını yitirirken 16 çocuk da yaralandı.
Kürt halkının kurduğu ve yarısını nerdeyse çocukların oluşturduğu Mexmûr Kampı, sürekli bombalanıyor. Üstelik kampa yönelik ağır ambargo uygulanıyor. Binlerce çocuğun zor koşullar altında yaşadığı kamp belirli aralıklar vurulmaya devam ediliyor.