136 yıllık mücadele mirası: 1 Mayıs -2-

1 Mayıs ve çalışma yaşamında kadınlar

İşçi sınıfı için temel kazanımların ortadan kalkması tehlikesi kadın işçiler bakımından çok daha dramatik boyutta. Eşit işe eşit ücret, kayıtlı çalışma, güvence ve daha bir çok talep kadınlar için hayati önem taşıyor.

ELİF AKGÜL

İstanbul- Türkiye’de tarihin her döneminde işçi ve emekçi kadınlar çift taraflı sömürüye maruz kaldı. Emek piyasasının en korunmasız ve ikincil, ucuz emeği konumunda olan kadın emeğinde özellikle son zamanlarda yaşanan krizin çok daha büyük yansımaları oldu. Kadınlar açısından özellikle pandemi ve sonrasında yaşanan süreç, kadınların çalışma yaşamındaki eşitsiz konumunu ve çalışma yaşamının erilliğini daha da katmerlendiği bir süreç olması açısından üzerinde daha dikkatli durmayı hak ediyor.

2022 1 Mayıs’ında kadınlar, işsizlikteki, gelir kaybındaki artışın yükseldiği, ücret eşitsizliğinin derinleştiği, iş yükü ve kuralsız çalışma, işyeri ve evde kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın artması gibi bir dönem yaşıyor. Kadınlar ekonomik krizle birlikte işyerlerinden çıkarılan ilk seçenek olarak görülüyor.

Kadın işsizliği daha yüksek

DİSK-AR’ın en son yayımladığı rapora göre özellikle genç kadınlarda işsizlik erkeklerden daha yüksek. Her ne kadar AKP iktidarı kadın istihdamını yükselttiklerini ya da yükselteceklerini iddia etse de gerçek rakamlara bakıldığında öyle görünmüyor. Geniş tanımlı genç işsizliği yüzde 41,4 seviyesindeyken bu oran kadınlarda yüzde 51,3 erkeklerde yüzde 35,4 olarak yansıyor. 

En çok kadınlar etkilendi

Covid-19 döneminde özellikle tüm dünyada yaşanan iş kayıplarından kadınlar erkeklere göre orantısız bir biçimde olumsuz etkileniyor. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’ya göre kadın istihdamının yüzde 4,2’si, erkek istihdamının ise yüzde 3’ü salgın nedeniyle azaldı. ILO’nun 17 Ocak 2022’de yayımlanan Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünüm adlı çalışmasına göre salgın sonrası işgücü piyasasındaki toparlanmanın en yavaş gerçekleşeceği gruplardan birinin de kadınlar olduğunu tahmin ediyor.

TÜİK’in 2021 4’üncü çeyrek üç aylık verilerine göre hem dar hem geniş tanımlı işsizliğin cinsiyete göre dağılımına bakıldığında kadınlarda işsizliğin erkeklerden daha fazla olduğu görülüyor. 2021 4’üncü çeyreğinde dar tanımlı işsizlik erkeklerde yüzde 9,9 ve kadınlarda ise yüzde 14 olarak açıklandı. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) oranı ise erkeklerde yüzde 18,6 ve kadınlarda yüzde 29,6 olarak gerçekleşti.

11 puan yüksek

Böylece kadınlarda dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerden 4,1 ve geniş tanımlı işsizlik oranı ise 11 puan yüksek seyrediyor. Kadınlar, Covid-19’un yarattığı işsizlikten erkeklerden daha fazla etkileniyor. TÜİK verilerinden yararlanarak hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı ise kadınlarda 3 milyon 830 bin ve erkeklerde ise 4 milyon 440 bin olarak gerçekleşti.

Engel eşitsizlik

İstihdamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması’nın 2017-2020 verilerine göre de, istihdam daralırken kadınlar işgücünden çıkıyor. Bu çalışmaya göre kadın istihdamının önündeki en önemli engel eşitsizlik.

Öte yandan kadınlar kayıt dışı ve tüm güvencelerden yoksun çalıştırılıyor. Türkiye’de İşçi sendikalarının üye istatistiklerine göre 14 milyon işçinin sadece yüzde 14'ü sendikalı. Türkiye'de 14 milyon 371 bin 96 işçiden 2 milyon 69 bin 476'sının sendika üyeliği bulunuyor. Bunların çok az bir kısmını kadınlar oluşturuyor.

İş cinayetleri

İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin raporlarına göre 2021 yılında en az 2 bin 173 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Raporlar, ulusal ve yerel basın ile işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan toplanan verilerle oluşturulduğu için raporlara “en az” ifadesi ekleniyor. Buna göre, 2021 yılının Ocak ayında en az 205 işçi, Şubat ayında en az 142 işçi, Mart ayında en az 144 işçi, Nisan ayında en az 258 işçi, Mayıs ayında en az 240 işçi, Haziran ayında en az 180 işçi, Temmuz ayında en az 155 işçi, Ağustos ayında en az 178 işçi, Eylül ayında en az 189 işçi, Ekim ayında en az 167 işçi, Kasım ayında en az 177 işçi ve Aralık ayında en az 135 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

2021’de 62 çocuk iş cinayetinde öldü

2021’de hayatını kaybeden işçilerin 165’i kadın, 2008’i erkekti. Aynı yıl iş cinayetlerinde ölen işçilerin 14 yaş ve altı 21 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 41 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 222 işçi, 28-50 yaş arası 1091 işçi, 51-64 yaş arası 544 işçi, 65 yaş ve üstü 143 işçiydi. Yine İSİG Meclisi’nin verilerine göre 2022 yılının ilk üç ayında 347 işçi iş cinayetlerinde öldü. Diğer bir ifadeyle 1 Mayıs 2021 ile 1 Mayıs 2022 arasında en az bin 771 işçi öldü. Bu rakamlara henüz açıklanmayan Nisan 2022 verileri dahil değil. 2021 yılında iş cinayetlerinde ölenlerin 122’si (yüzde 5,62) sendikalı, 2048’i ise (yüzde 94,38) sendikasız işçiydi.

Pandemiyle kadın işçilerin ölümleri arttı

Öte yandan pandemi koşulları kadınların iş güvenliğini ve işçi sağlığı koşullarını da ekledi. Pandeminin en yoğun hissedildiği, aşıların daha yeni yeni piyasaya çıktığı 2020’de Covid-19 nedeniyle 55 kadın işçi hayatını kaybetti.

Kadınların iş yerlerindeki ölümlerinin sebebi pandeminin yanı sıra, trafik ve servis kazaları ile iş yerinde maruz kaldıkları şiddeti. Bu nedenle bir önceki yıl yüzde 6 olan iş cinayetlerinde hayatını kaybeden kadın işçi oranı, sonraki yıl yüzde 7,4 oldu.

İSİG Meclisi, pandemi sebepli ölümlerde kadın oranının yüksek olmasının nedeninin “salgın sebebiyle en fazla hastalık ve ölümün yaşandığı işkollarının başında kadın istihdamının yoğun olduğu alanlar olması” olduğunu söylüyor. Özellikle salgının kritik sektörlerinde çalışan kadınların, fiziksel ve psikolojik olarak ciddi bir tahribat yaşadığını, bu tahribatın ağırlığının önümüzdeki günlerde özellikle meslek hastalıkları, artan sağlık sorunları ile kendini göstereceğini vurguluyor.

Yarın: “İşçiler 1 Mayıs’a ‘haysiyet ve temsiliyet’ talebiye gidiyor”