İşgal altındaki İdlib’te savaşın vurduğu çocuklar yaşama tutunmaya çalışıyor

Türk işgalci devleti ve bağlı paramiliter grupların işgali atlındaki İdlib kamplarında savaşın bedenlerinde bıraktığı engellerle hayatta kalmaya çalışan çocuklar için ‘normal’ yaşamak imkansız. Onlar, bu yükle hayata tutunuyor ama görülmek istiyorlar.

LENA AL-KATEEB

İdlib - Savaşın yükünü küçük bedenlerinde en çok çocuklar taşıyor. Bombaların yarattığı tahribatın altında kalan çocukların bedenlerinde ve ruhlarında açılan yaralar ömürlerinin sonuna kadar onlarla birlikte büyüyor. Uzuvlarını kaybeden, felç geçiren, görmeyen çocuklar için ‘normal’ bir yaşam sürmek neredeyse imkansız. Üstelik işgal altındaki İdlib kamplarnıdaki koşullar altında bunu sağlamak oldukça güç.

Welîd E-Ceban henüz 9 yaşında. O, savaşın en acı yüzünü gören çocuklardan yalnızca biri. Seraqib kentinden İdlib kamplarına göç eden Welîd E-Ceban, 2020 yılında sırtına şarapnel isabet etmesi sonucunda felç geçirerek yürüyemez hale geldi. Tekerlekli sandalyeye mahkum olan Welîd E-Ceban, saatlerce çadırın önünde oyun oynayan çocukları izleyerek zaman geçiriyor.

Tekerlekli sandalye var ama…

Welîd E-Ceban’ın annesi Semiya Hac Ehmed “Kampta durum baya trajik. İnsani yardım kuruluşlarından sık sık yardım talep etmemize rağmen bize herhangi bir yardım yapılmıyor. Bir hayırsever oğluma tekerlekli sandalye verdi ancak yolların bozuk olmasından kaynaklı bu tekerlekli sandalyeyi de kullanmak zor oluyor. Yaşadığımız çadır da bizi kışın soğuğundan koruyamıyor” sözleri ile maruz kaldıkları hayatı özetliyor.

Çadırdan dışarı çıkamıyor

İdlib'in güney kırsalındaki Cercenaz kasabasından göç eden 12 yaşındaki Meryem El-Ewad da savaşın izini bacaklarında taşıyor. Kampta gidebileceği bir tedavi merkezi yok. "Şarapnel bacağıma denk geldi ve bacağımda çok fazla zarar verdi. Üç ameliyat geçirdikten sonra doktor her gün fizyoterapiye gelmemi söyledi. Kampın fizyoterapi merkezlerine uzak olması ve fizyoterapi maliyetinin yüksek olması nedeniyle tedavimi ihmal etmek zorunda kaldım” diyen Meryem El-Ewad, sağlık durumunun daha da kötüye gittiğini anlatıyor. Yürüyemeyen Meryem El-Ewad, çadırdan dışarı çıkamıyor.

Hava saldırısında ellerini kaybetti

Sarmeda kentindeki El-Kerama Kampı’ndan yerinden edilen 33 yaşındaki Fatima El-Satûf, yoksulluk nedeniyle her gün işe gitmek zorunda. Bu yüzden iki engelli çocuğunun bakımsız kaldığını ifade ediyor ve "Eşim kanserden öldükten sonra dört çocuğuma bakmak zorunda kaldım. Hava saldırısı sonucu iki çocuğumun eli koptu” diyor.

‘Çocuklar kamplarda ihmal ediliyor’

Psikolog Rua El-Dêrî, engelli çocukların ihtiyaçlarından bahsederek, “Savaş sonucunda birçok çocuk yaralanarak engelli oldu. Bu çocuklar kamplarda hizmet eksikliğinden ötürü birçok zorluk yaşıyor. Engelli çocukların normal yaşamlarına dönebilmeleri, özgüven kazanmaları ve topluma yeniden kazandırılması için özel sağlık, eğitim ve psikolojik bakım almaları gerekmektedir" sözleri ile ihtiyaçları özetliyor.