Tunuslu kadınların şiddete karşı güçlenen direnişleri

Kadınlara yönelik şiddet konusunda artan toplumsal farkındalıkla birlikte Tunus’ta, Qadirat Derneği gibi girişimler, kadınların direnişi ve güçlenmelerinin canlı bir örneği olarak öne çıkıyor.

NAZİHA BOUSSAİD

Tunus - Qadirat Derneği, Tunus'ta kurulduğu günden bu yana özellikle kadınları etkileyen ayrımcı yasaları değiştirmek, kadınların statüsünü iyileştirmek ve faaliyetlerini Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da genişletmek için çalışıyor.

Dernek çalışanlarından Samia El-Maliki, kadınlara nasıl ulaştıklarını ve derneğin çalışmalarını ajansımıza anlattı. Samia El-Maliki, derneğin özellikle ulusal ve uluslararası yasaların uygulanması konusunda projeler geliştirdiğini aktardı. Dernek bünyesinde kurulan sığınma evinin 20 kadına hizmet verdiğini belirten Samia El-Maliki, merkezin kadınlarını güçlendirmek için çabaladığını ifade etti.

Kadınların güçlenmesi hedefleniyor

Şiddet gören kadınların sığındığı merkezde fiziksel ve psikolojik desteğin sağlandığını anlatan Samia El-Maliki, "Yapılan birçok araştırma, kadınların ekonomik bağımsızlıkları olmadığı için şiddet döngüsüne katlandıklarını ortaya koyuyor. Ekonomik bağımsızlığın olmaması kadın ve çocuklarını erkeğe bağımlı hale getiriyor. Kadınlar boşandıklarında ya da terk edildiklerinde ise kendilerini sokakta bulabiliyor. Bu anlamıyla kadınların güçlendirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Dernek olarak aldıkları fonlarla kadınlar için bu anlamıyla özel çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Samia El-Maliki, “Bu program, kadınların içinde yaşadıkları şiddet döngüsünden kurtulmalarına ve geçimlerini sağlayıp kendileri ve çocukları için eş şiddetinden uzak, insanca bir yaşam sürmelerini sağlayacak beceriler edinmelerine yardımcı oluyor” dedi.

Meslek kursları açıldı

Savunmasız durumda kadınların ilk olarak güçlendirilmesi gerekliliğine işaret eden Samia El-Maliki, derneğin çeşitli projelerle kadınlar için iş fırsatları yarattığına da değindi. Samia El-Maliki, derneğin küçük işletmeler kuran kadınlardan oluşan bir liste hazırladığını ve sığınmaevinden ayrılan ya da kendilerine başvuran kadınları bu listelerden kişilere yönlendirdiklerini söyledi. Aynı zamanda yine çeşitli alanlarda meslek kursları açtıklarını da sözlerine ekleyen Samia El-Maliki, bu kurslarla kadınların bir meslek edinmelerini hedeflediklerini kaydetti.

Tunus’ta şiddet arttı

Tunus’ta özellikle son yıllarda kadına yönelik şiddetin ciddi oranlarda arttığını vurgulayan Samia El-Maliki, “Tunus'ta şiddetin bildirilmesi gerekliliğinin farkında olunması da sayının artmasına neden oldu. Şiddet her zaman vardı ve Tunus veya başka herhangi bir ülkeyle sınırlı değil. Tüm dünyada kadına yönelik şiddet var. COVID-19 pandemisi gibi kriz zamanlarında şiddetin arttığı doğrudur; Tunus'ta beş kat arttı" diye konuştu. Bu anlamıyla merkezlerine kadınlar tarafından yapılan başvuruların da arttığını söyleyen Samia El-Maliki, “Önemli ölçüde tehdit altında ve tehlikede olan kadınlara ve özellikle ilk günlerde panik ve korku yaşayan çocuklu kadınlara öncelik veriyoruz” dedi.

Birleşik ve büyüyen mücadele

Tunuslu kadınların ayrımcı yasalar nedeniyle de bir çok zorluğun üstesinden gelmeye çalıştığını dile getiren Samia El-Maliki, savunuculuk kampanyaları yürüterek bu durumu aşmaya çalıştıklarını anlattı. Samia El-Maliki, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Bazı yasaları değiştirmek için kampanyalar başlatmamıza rağmen, karar vericilerden herhangi bir katılım görmediğimizi hissettik. Bu nedenle savunuculuğumuzu sürdürmeye karar verdik. Zaman alsa da kadınlar adına olumlu değişimlerin yapılmasını istiyoruz.”

Samia El-Maliki, son olarak derneğin, zor koşullarda ve izole yaşayan bazı kadınları tespit etmek için sosyal yardım merkezleriyle iletişime geçtiğini belirterek, ağ oluşturmayı amaçladıklarını ve büyüyen bir mücadele alanı yaratmak istediklerine dikkat çekti.