Gazzeli Ahlam: Tek isteğim patlama seslerinden uzak güvenli bir yer

Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırılar nedeniyle kaldığı barınma merkezinde zorlu bir yaşam süren Ahlam Al-Rifai, “Şu anda tek istediğim, kendim ve çocuklarımın, patlama seslerinden uzak, güvenli bir yer” diyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ediyor. Saldırılardan en çok kadınlar ve çocuklar etkilenirken İsrail sivillerin bulunduğu barınma merkezlerini, hastaneleri ve okulları hedef alıyor.

Zaytun mahallesinden Gazze'nin doğu bölgelerine göç eden Ahlam Al-Rifai, yaşadıklarını ajansımıza anlattı. Ahlam Al-Rifai, “İlk başta kaçmayı reddettim ve Gazze Şeridi’nin güneyine sürekli saldırılar olsa da yakınında kalmakta ısrar ettim. Gazze Şeridi’nin güney bölgesi, yoksulluk, açlık, hastalık ve aşırı kalabalığın olduğu ‘cehennem’ gibi bir yer. Saldırılar nedeniyle Gazze Şeridi’nin merkezinde yer alan bir barınağa yerleştim. Burada da benzer koşullarla karşı karşıydım. Evimi, anılarımı, beni yaşadığım yere bağlayan her şeyi geride bıraktım” ifadelerinde bulunuyor.

‘Yıkımdan başka bir şey görmedim’

Barınma merkezinde çocuklarını doyurmak ve yaşamın temel gereksinimlerine ulaşmak için zorlu bir mücadele verdiğini kaydeden Ahlam Al-Rifai, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Geçen Haziran ayının ortasında sabah erken saatte uyandım. Topladığım odunları yaktım. Barınma merkezinin ikinci katından aşağı inerken, İsrail, yüzlerce insanın yaşadığı barınma merkezini hedef aldı. Sağır edici bir sesti. Kısa bir süreliğine yıkımdan başka bir şey görmedim, bu dünyayı terk ettiğimi sanıyordum ama birkaç dakika sonra bilincim yerine geldi. Yerde yatıyorum ve yüzüm kanla kaplıydı. Çocuklarım bu sırada çığlık atıyordu. Bölgeye yapılan baskınlar nedeniyle ambulanslar gelmeyince yakınlarım beni en yakın hastaneye taşımak için birçok yöntem kullanmak zorunda kaldı. Çocuklarımın ağlayışları bıçak gibi kulaklarımı deliyordu. Onları teselli bile edemiyordum.”

‘Bazen tüm dünyanın üzerime yıkıldığını hissediyorum’

Yaralıların bir başka trajedi yaşadığını aktaran Ahlam Al-Rifai, “Hastane içinde doktorlar ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısıyla karşı karşıyaydı. Yaralarımı iyileştirmeye çalışırken yeterli tedavi sağlanamadığı için özür diledi. Basit tıbbı tedavilerle yaklaşık on gün hastanede kaldım. Bazen tüm dünyanın üzerime yıkıldığını hissediyorum, ancak çocuklarımın önünde güçlü olmalıyım. Zor koşullara rağmen yakacak odun topluyorum, ateş yakıyorum, yemek pişiriyorum ve çocuklarımın hayatlarını kurtarmak için çözümler icat ediyorum” sözleriyle zorlu koşullara dikkat çekiyor.

‘Bu hayal artık çok uzakta’

Ahlam Al-Rifai, “Hiçbir şey kolay değil, su içmek bile uzun bir bekleyiş gerektiriyor. Çocuklarım bana her gün 'eve ne zaman döneceğiz?' diye soruyor. Şu anda tek istediğim, kendim ve çocuklarımın, patlama seslerinden ve yerinden edilmenin acısından uzak, güvenli bir yer. Onların normal bir çocukluk geçirmelerini istiyorum, ama öyle görünüyor ki, bu hayal artık çok uzakta” diye belirtiyor.