Filistinli kadın gazeteciler şiddet ve ayrımcılığa karşı panel düzenledi

Filistin Gazeteciler Sendikası’nın Gazze’de düzenlediği panelde, kadın gazetecilerin savaş koşullarında maruz kaldığı saha riskleri, dijital şiddet, kurumsal ayrımcılık ve toplumsal baskılar tartışıldı.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Filistin Gazeteciler Sendikası, 16 Günlük Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kampanyası kapsamında 1 Aralık günü, “Filistinli Gazeteci Kadınlar: Mesleki Görev ile Şiddet Baskısı Arasında – Kırılmayan Sesler” başlıklı bir panel düzenledi. Etkinliğe çok sayıda gazeteci, hukukçu ve medya kuruluşu temsilcisi katıldı.

Sendika, Filistinli kadın gazetecilerin mevcut durumunun acil ve somut koruma önlemleri gerektirdiğini belirterek, sahada, dijital ortamda ve medya kurumları içinde yaşanan ihlallerin artık kurumsal ve organize müdahaleler gerektirdiğini vurguladı. Ayrıca iç düzenlemelerin güncellendiğini ve yerel ile uluslararası kurumlarla ortak eğitim programları geliştirildiğini açıkladı.

Saha çalışmasında karşılan tehlikeler

Panelin ilk bölümünde, Filistin Televizyonu muhabiri İslam ez-Zaanun, Gazze’deki savaş sırasında karşılaştığı mesleki riskleri anlattı. Bombardıman altında çalışma, koruyucu ekipman eksikliği ve kadın gazeteciler için özel güvenlik eğitimlerinin olmamasını en kritik sorunlar olarak sıraladı.

İslam ez-Zaanun, çoğu haberi aktif çatışma bölgelerinde çektiklerini, hedef alınma riskinin sürekli yüksek olduğunu belirterek, gazetecilerin kurumsal güvenlik planlarından yoksun biçimde sadece kişisel risk değerlendirmesiyle sahada çalıştığını söyledi. Kadın gazetecilerin anne ve gazeteci olma sorumluluklarını aynı anda taşımalarının da görev seçimlerinde doğrudan etkili olduğuna dikkat çekti.

Ayrıca kadın gazetecilere yönelik dijital şiddetin arttığını vurgulayan İslam ez-Zaanun, taciz ve nefret söyleminin ötesine geçen, hesapların ele geçirilmesi, veri takibi, fotoğraf manipülasyonu ve organize karalama kampanyalarının sistematik hale geldiğini söyledi.

Medya kurumları içindeki ayrımcılık

“Al-Bawaba 24” haber sitesinin genel yayın yönetmeni Meysun Kahil, medya kurumlarında kadınların hâlâ düşük ücret, sınırlı yönetici temsilciliği ve etkili editoryal görevlerden dışlanma gibi ciddi ayrımcılıklarla karşılaştığını ifade etti.

Meysun Kahil, birçok medya kurumunda terfi süreçlerini belirleyen açık politikaların bulunmadığını, şikâyet mekanizmalarının yetersiz olduğunu ve özellikle kriz dönemlerinde kadın gazetecilerin iki kat baskıya maruz kaldığını anlattı.

Gazeteci Hanan er-Rifi ise savaş döneminde kadın gazetecilere yönelik toplumsal ayrımcılığa değindi. Hanan Er-Rifi, ev kiralamak istediklerinde pek çok ev sahibinin gazeteci olduklarını öğrenince hedef olma korkusuyla kiralamayı reddettiğini, bu durumun sosyal yaşamı da olumsuz etkilediğini belirtti.

Panelde ayrıca gazetecileri korumaya yönelik yasaların uygulamada etkisiz kaldığı, kurum içi şikâyet sistemlerinin zayıf olduğu ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele birimlerinin eksikliğinin kadın gazetecilerin güvenli çalışma ortamını büyük ölçüde baltaladığı ifade edildi.

Öne çıkan tavsiyeler

Cinsiyet Eşitliği Komisyonu üyesi Şirin el-Kiyali, panelde koruma mekanizmalarının güçlendirilmesine yönelik bir dizi öneri sundu. Bunlar arasında:

  • Medya kurumlarında açık koruma politikalarının geliştirilmesi,
  • Saha güvenliği ekipmanlarının sağlanması ve özel eğitimlerin verilmesi,
  • Dijital tehditlerle mücadele için teknik destek birimleri kurulması,
  • Kadın gazetecilerin sendikal yapılarda karar alma mekanizmalarında daha fazla temsil edilmesi,
  • Cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılıkla mücadele eden ulusal düzenlemelerin güncellenmesi,
  • Güvenli çalışma ortamı konusunda toplumsal farkındalık kampanyalarının başlatılması,
  • Uluslararası kurumlarla işbirliği içinde mesleki güçlendirme programlarının geliştirilmesi yer aldı.

Şirin el-Kiyali, Filistinli gazeteci kadınların maruz kaldığı ihlallerin sadece sahada değil; dijital şiddet, kurumsal ayrımcılık ve savaş dönemlerinde artan toplumsal baskılar şeklinde de devam ettiğini belirterek, kapsayıcı yasal ve kurumsal reformların acil ihtiyaç haline geldiğini vurguladı.