HÊLÎN EHMED

Silêmanî- Dünyanın her yerinde kadına yönelik şiddet artarken kadınların karar alma mekanizmalarında yer almaları bir şekilde engelleniyor. Rojava’da gerçekleştirilen Kadın Devrimi tüm dünyaya kadınların neler yapabileceğini gösterirken aynı zamanda kadınların söz sahibi olduğu bir yönetim bir biçimi gerçekliğini de ortaya koydu. Rojava’da kadın savaşçıların varlığı ve liderliği devrime nasıl öncülük ettiklerini de kanıtladı.

‘Şiddetin son bulması için düşünce değişmeli’

Birleşmiş Milletler 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı, silahlı çatışmaların kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkileri, kadınların barışın sağlanmasındaki rolü, barış ve çatışma çözme süreçlerinin toplumsal cinsiyet boyutlarına dikkat çekerek, kadınların çatışmaların önlenmesi, yönetilmesi ve çözülmesiyle ilgili ulusal, bölgesel ve uluslararası kurum ve mekanizmalarda, tüm karar alma düzeylerinde daha fazla temsil edilmelerini sağlamayı amaçlıyor. Konuşmasına bu karara dikkat çekerek başlayan Askeri Güçler Komutanlarından Rêzan Reşîd Ferec, bu kararın uygulanmasının önemli ve gerekli bir görev olduğuna dikkat çekti. Rêzan Reşîd Ferec, özellikle kadınların korunması gerektiğini belirterek çatışma dönemlerinde ve her zaman kadınların şiddetten korunması için yasaların varlığının yeterli olmadığını bu yasaları uygulayacak zihniyete de ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ataerkilliğin ailede yükseltildiğini söyleyen Rêzan Reşîd Ferec, her şeyden önce düşüncenin değişmesi gerektiğini vurguladı.

‘Erkekler kadınların askeri gücüne inanmıyor’

Erkek aklının varlığını askeri güçte kendini yoğun bir biçimde kendini gösterdiğini belirten Rêzan Reşîd Ferec, "Kadının toprağını ve ülkeyi koruması bugüne kadar dağlardan devam ediyor. Ancak toplum kadınlar için bunu bir zorunluluk olarak görmüyor. Bu alanda kadınların azlığı nedeniyle muhalefet ediliyor. Erk zihniyet nedeniyle erkekler kendilerini hep yüksek mevkilerde buldular. Bunun tersine kadınların askeri bir mevkiye ve güce sahip olamayacağı düşünüldü. Biz kadınlar askerlik yaparken iki tür erkeklikle karşılaşırız. Bazı erkekler çalışırken kendilerine ve görevlerine saygı duyuyorlar. Orduda kadınların varlığına inanıyorlar ve askeri kanunlara uyuyorlar. Ancak erkeklerin bir kısmı da bir rütbenin kadının yanında olmasını istemiyor. Kadının gücüne inanmıyor. Yönetimi sadece kendileri için istiyorlar" şeklinde konuştu.

‘Toplum uyarılmalı’

Rêzan Reşîd Ferec, askeri kurumlarda birçok kez erkeklerin kadınların askeri pozisyonlara kabulünü onaylamaya zorlandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Askeri teşkilattaki erkeklerin bir kısmı kadınları reddediyor. Kadınların askeri güçlerde bulunmasını uygun görmüyorlar. Erk bir düşünce yapısına sahip oldukları için her görev ve işte kadınları reddederler. Kürt toplumunu uyarmak lazım. Kadına yönelik katliam ve şiddet bilinçlendirilerek azaltılmalıdır. Bütün tarafların insanları uyarmaya çalışması lazım. Halkın eğitim yoluyla bilinçlendirilmesi gerekiyor" dedi.